Her biri kendi alanında uzman sağlık ekibimizle hizmet verdiğimiz tüm bölümlerle tanışın.
Ruhsal durumumuz yaşam kalitemizin en önemli kriteri diyebiliriz . Günümüzde psikolojik problemlerin tüm sağlık sorunlarının önemli bir oranı oluşturduğu dikkate alınırsa konunun önemi daha iyi anlaşılacaktır. Tıp merkezimizin psikiyatri bölümünde ,depresyon, adaptasyon bozukluğu,panik atak,aile içi şiddet, toplumsal ilişkiler,şizofreni,mani,bipolar bozukluk, çocuklarda altına ıslatma(enürezis) tedavileri başarıyla yürütülmektedir.
Psikiyatri; ruh ve sinir hastalıklarını kapsayan ve kişide gözlemlenen rahatsızlıkları inceleyen tıp dalıdır. Kişinin hayatını ve ruh halini olumsuz yönde etkileyen hastalıklarının tanısını koyma, tedavisini yapma ve önlenmesine destek verme amacını taşımaktadır. Bu kapsamda psikiyatri; bir uzmanlık dalı olarak bilinmektedir.
Psikiyatrist ise; bu alanda uzmanlaşmış olan kişilere verilen unvandır. Hastaların sorunlarını ve şikâyetlerini dinleyerek onlara gerekli tedavi yöntemlerini uygular. Tanı evresinde yapılacak olan testlere karar verir ve bu test sonuçlarına göre bir tedavi yöntemi geliştirir. Siz de herhangi bir ruhsal bunalım içerisindeyseniz ve psikolojik destek almak isterseniz hastanemize başvurabilir, alanında uzmanlaşmış psikiyatristlerimizin seanslarına katılabilirsiniz. Tanı sürecinde yapılması gereken tüm testleri, hastanemiz bünyesinde yaptırabilmeniz de mümkündür.
Psikiyatri Bölümümüzde Danışmanlık Verdiğimiz Konular
• Depresyon
• Panik bozukluk
• Kişilik bozuklukları
• Cinsel işlev bozuklukları
• Aile sorunları
• Obsesif kompulsif bozukluk
• Şizofreni
• Bipolar bozukluklar
• Alkol bağımlılığı
• Madde bağımlılığı
• Yeme bozuklukları
• Somatoform bozukluklar
• Anksiyete bozuklukları
• Dürtü kontrol bozuklukları
• Sınav stresi
• Sosyal fobi
• Uyum bozuklukları
• Tik bozuklukları
• Çocuk ve aile danışmanlığı (Alt ıslatma, parmak emme, kardeş kıskançlığı…)
• Ergen danışmanlığı (Sınav kaygısı, okul başarısızlığı, mesleki rehberlik…)
Psikiyatri Merkezimizde Kullanılan Yöntemler
• Bireysel psikoterapi
• Aile psikoterapi
• Psikolojik değerlendirmeler
Psikiyatrik Hastalıkların Tedavi Süreci
Psikiyatrik hastalıkların tedavi edilmesi kişilerin ruh sağlığının korunması ve iyileştirilmesini sağlar. Tedaviye başlamak için önce hastanın şikayetleri dinlenir, gerekli görülürse kan tahlilleri ve MR gibi tanı koyma tetkiklerinden faydalanılır. Çıkan sonuca göre tedaviye başlanılır. Hastanın tedaviye açık olması ve kendinde bir problem olduğunu düşünüp, bunu değiştirmek istemesi süreyi kısaltmaktadır.
Psikiyatri, insanı biyo-psikososyal bir bütünlük içinde değerlendiren tıbbi disiplinlerden biri belki de en önemlisidir. Psikiyatrist, kişilerin duygu, düşünce, algı, biliş ve davranışlarıyla ilgili normalden (hem kendi, hem de toplumsal normlardan ) farklılaşması ve bu durumun kişi için sorun teşkil etmesiyle ilgilenen, bunlar için çözümler üreten bir sağlık profesyonelidir. Çözümler sağlıklı olanla sağlıksız olanın, işlevsel olanla olmayanın belirlenmesi; bu durumu ortaya çıkaran biyolojik ve sosyal faktörlerin belirlenmesi; bunlar için gerekli olan ilaç tedavisi veya psikoterapilerin tespit edilmesi ve uygulanması şeklindedir. Psikiyatri uzmanlığı, ruh sağlığı ve uzmanlığı başlığı altında 6 yıl tıbbi eğitim, sonrasında 5 yıl süren uzmanlık eğitimi ve üzerine eklenen psikoterapi eğitimleriyle elde edilir.
Psikiyatrik bozuklukların tedavinde yıllar içerisinde farklı yöntemler geliştirilmiş ve kullanılmıştır. Bunlardan en popüler ve en etkili olanları Farmakoterapiler(ilaç tedavileri) ve psikoterapilerdir. Kanıta dayalı bilimsel değerlendirmeler özellikle anksiyete bozuklukları, duygudurum bozuklukları gibi tanılarda psikoterapilerin en az farmakoterapi kadar etkili olduğunu göstermektedir. Ancak psikoterapik tedaviler daha uzun süreye ve disiplinli bir işbirliğine ihtiyaç duyduğu için, farmakoterapiler kadar yaygın tercih edilmemektedir. Çoğu tanıda en etkin yöntem bireyin ilaç tedavisi sırasında ya da sonrasında psikoterapi almasıdır. Böylece daha kalıcı ve uzun süreli sonuçlar elde edilir.
Psikiyatrik bozukluklar sanıldığının aksine toplumda yaygın görülür. Özellikle anksiyete (panik ataklar, yaygın anksiyete, fobiler, obsesif-kompulsif) ve duygudurum bozukluğu (depresyon ve bipolar bozukluk) toplumda yüksek bir oran gösterir. Örneğin toplumda bir kadının hayatı boyunca en az bir kez depresyon geçirme oranı %10-15 arasındadır. Yani bu 4 kadından birinin hastalanması anlamındadır. Erkeklerde bu oran %5-12 arasındadır. Diğer bir örnek uyku bozuklukları toplumda %22 oranında görülmektedir. Bunun 3'te biri tek başına, 3'te biri psikiyatrik başka bir tanı ile, 3'te bir de psikiyatrik bir belirti ilegörülür.
Gebelikte ve lohusalık gibi özel durumlarda (tıpkı yaşlılık, çocukluk ve genel tıbbi hastalıklarda olduğu gibi) psikiyatrik ilaç kullanımına dikkat edilir. Bu dönemlerde ilaç kullanımı için bilimsel kriterler ve tedavi protokolleri belirlenmiştir. Gerekli görüldüğü durumlarda bebeğe ve anneye en az verici etken maddeler gebelere uygulanmaktadır. Kendisine veya bebeğine zarar verme potansiyeline sahip kadınlarda ilaç tedavisi yerine EKT gibi başka yöntemler tercih edilmektedir.
Psikiyatride birden fazla psikiyatrik belirti/bulgunun belirli süreler içinde bir arada ortaya çıktığı kişinin işlevseliğini bozan durumlar olarak formülleştirilebilir. Halsizlik, yorgunluk, uykusuzluk ve çökkünlük gibi bazı yaygın belirtiler, pek çok normal durumda ortaya çıkabilir. Psikiyatrik bir bozukluk kabul edilebilmesi için en önemli belirleyici faktör; uzun süreli (1 hafta,15 gün gibi) ısrarlı olmaları ve kişinin günlük aktivitelerini engelliyecek düzeyde olmalarıdır. Halüsinasyon ya da hezeyanlar gibi belirtiler süresine bakılmaksızın değerlendirilmesi gereken psikiyatrik belirtilerdir. Psikiyatrik bozukluk tanısı psikiyatri uzmanları tarafından kullanılan teknik bir ifade olup yersiz ve uygunsuz kullanımları hasta ve sağlıklı kişiler açısından bir damgalanma olarak algılanmaktadır. Bu durum gerçekten tedavi edilmesi gereken ya da tedaviye yanıt verebilecek pek çok hasta kişinin psikiyatriden uzak durmasıyla ve hastalıkların kronikleşmesiyle sonuçlanabilir.
Herhangi bir sebepten dolayı kendisinde duygusal, algısal, düşünsel, fiziksel veya davranışsal bir değişim meydana geldiğini farkeden; bundan dolayı kendisinde veya çevresinde rahatsızlık ortaya çıkan; bu nedenle günlük aktivitelerinde işlevsellik kaybına uğrayan kişiler profesyonel destek almalıdırlar.
Psikiyatrik ilaçlar belli süre içinde düzenli kullanılması gereken tedavilerdir. Tedavi süreleri 6 ay-1 yıl ile başlayıp bazen ömür boyu bile olabilir. Bu süreyi belirleyen kişilerin hastalıklarının doğası ve tipi, başka organik/psikiyatrik tanılarla birlikteliği ve ayrıca hastalığın kronikleşmiş olmasıdır. Tedavi süresine hastanın bireysel ve fiziksel sağlık durumu göz önüne alınarak karar verilir. Hastanın uzun süre ilaç kullanmasının gerektiği durumlarda kişiler bunu ilaca bağımlı olmak şeklinde yanlış yorumlamaktadır. Psikiyatrik ilaçların yeşil ve kırmızı reçeteli grupları dışında kullandığı rutin tedavi protokolleri ilaç bağımlılığı riski taşımamaktadır. Bağımlılık ve tedavisinin psikiyatrinin ilgilendiği ve mücadele ettiği durumlar olduğu hatırlanmalıdır. Hekimler aldığı eğitimler gereği ''önce zarar verme'' ilkesine kesinlikle dikkat ekmekte, ancak gerekli hallerde hasta açısından, fayda zarar değerlendirmesine göre karar almaktadırlar.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için çerez politikası ve aydınlatma metni sayfalarını gözden geçirebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.